16 Kasım 2014 Pazar

Fangirl/Fanboy Arkadaşının Olması

   Sanırım kendi kafama uygun arkadaş bulmakta geçen seneye kadar zorlanıyordum. Tabiki çok sevdiğim, hala da görüştüğüm arkadaşlarım var ama neredeyse benim sevdiğim her şeyi seven, fangirl momentları bol insanlarla geçen sene tanışabildim. (Gerçi sonra bazılarıyla farklı okullara gittik ama olsun...)

   Eğer bir fangirl/fanboy arkadaşınız varsa, ara sıra sadece ikinizin anlayabileceği şakaları yanlışlıkla başkaları da varken söylüyorsunuz ve herkes size deli gibi bakıyor. Her ne kadar kötü bir şey gibi gözükse de bu tarz anlar çok eğlenceli oluyor. Mesela sinemada kimin yanına oturacağınızı düşünmüyorsunuz, direkt fangirl/fanboy olan arkadaşınızın yanına oturuyorsunuz ki feelsi daha rahat yaşatabilesiniz.

   Bu arkadaşlarınızın giydiği fandom t-shirtleri, o fandomdaki herkes tarafından beğenilir ama eğer arkadaşınız giymişse çığlık atmak kaçınılmaz. (Mesela TARDIS t-shirtü giyen arkadaşımın t-shirtüyle çekildiğim fotoğrafım var. Çocuğun yüzü önemli değildi...)

   Her an, aklınıza gelen herhangi bir şey hakkında bu kişilerle konuşabilirsiniz. İster fandom olsun ister yaşamın amacı olsun, her şeyi sansürlemeden konuşabilirsiniz. Çünkü bu kişiler sizin okuduğunuz şeyleri okumuş, izlediğiniz şeyleri izlemiştir ve bunları anlayıp sevebilecek kapasiteye sahiptir. Birbirinizden çok farklı olsanız da birbirinizi anlayacak ve (büyük ihtimalle) hak verecek kadar aynısınızdır.

   Bir sahne hakkında konuşmak için fangirl/fanboy olmayan birine önceki olayları ve sahneyi anlatmanız gerekir ama arkadaşınız sizle aynı fandomdaysa sadece iki kelime söyleseniz bile deli gibi kafa sallamaya başlar va siz o konu hakkında birrçok analiz yapabilirsiniz. Bu analizleri yaparken de farklı kelimeler kullanmak kaçınılmaz olduğu için lügatınıza sözcük eklemiş olursunuz.(Sanırım insanların kelime darcıklarına karşı bir takıntım var... #whocares)

   Okuduğunuz kitap sayısı asla yeterli gelmediği herkes tarafından kabul edilen bir olgu. İşte bu yüzden, okuyacak kitap bulamadığınız anda arkadaşlarınızın önerileriyle çıkagelmeleri en muhteşem şeylerden biri. Hatta ödünç veren modelleri de bulunmakta! Sonra bu kitaplar üzerinde konuşabilirsiniz ve ölüme saniye saniye yaklaşırken eğlenceli birkaç saniye kazanmış olursunuz.

   Bu kişiler Tumblr ve Instagram gibi sosyal medya sitelerinde sizin takip ettiğiniz -veya takip ettiğinize benzer- hesapları takip eder, sizle aynı etiketlere bakarlar. İleriki zamanlarda bu sitelerde gördüğünüz şeyler hakkında konuşmak istediğinizde zaten olayı bildikleri için hiçbir şey açıklamanıza gerek kalmaz.

   Kitap buluşmalarına, filmlere ve konserlere asla yalnız gitmezsiniz. Mesela Aynı Yıldızın Altında'ya tek başıma gittim ve benim dışımda herkes arkadaş grubuyla gelmişti. Filmden çıkınca herkes filmin kritiğini yaptı, sahneler hakkında konuştu. Bense annemle buluşup fangirllüğümü içimde yaşadım...

   Fangirllerle spoiler derdi olmadan konuşabilirsiniz. Bazıları spoiler yiyince deliye dönse de çoğu sizi affeder. Zaten çoğu zaman spoiler konusunu bilirler.

   Shipler ve OTPler hakkında konuşabilirsiniz. Kahkaha dolu bir çok anınız olur. Kitapçıda sizi sakinleştirecek biri vardır yanınızda. 

    Ve bunların hepsi mükemmel şeyler...




   Benim aklıma gelenler bunlar. Eğer sizin aklınıza (sizden kastım blogu zorla okuttuğum arkadaşlarım) gelen başka bir madde varsa söyleyin, ekleyeyim. #adiosamigos👋✋👋✋👋✋
   

9 Kasım 2014 Pazar

Cassandra Claire-Cehennem Makineleri:Mekanik Prenses

   Sınav hafta(ları)ma rağmen Mekanik Melek'i tekrar okuduğumu söylemekten gurur duyuyorum! Cehennem Makineleri'nin ilk kitabı olan Mekanik Melek'i 7. sınıfta, bir arkadaşımın kitabını ödünç vermesi sayesinde okudum ve BA YIL DIM!

   Tessa Gray, New York'tan Londra'ya gelmiştir. Abisini görmeyi umarken karşısına Kara Kardeşler çıkar ve kitabımız resmi olarak başlar. Kara Kardeşler, Tessa'nın varlığından bile haberi olmadığı yeteneğini ortaya çıkarıp geliştirmeye çalışırlar ama bu sırada Tessa, tutsak hayatı yaşar. Bir gün, muhteşem Will Herondale gelip kızı kurtarır. Böylece Tessa, Gölge Avcılarının dünyasıyla tanışır.

    Kitabı ilk okuduğumda neler hissettiğimi hatırlamak güç ama bu sefer çok gariptim. Serinin tüm kitaplarını okumuş ve her şeyi ("her şey"den kastım HER ŞEY!) bilerek kitaba başlamış olmak çok muhteşem,hele ki bu kadar seviyorsanız... Bir kitabı ne zaman tekrar okusam bu histen kurtulamam. Kitap bende olmadığı için aramam gerekti ve baktığım 3. yerde bulabildim. Kitabı alırken mutluluktan uçtum desem yeridir...
 
   Kitap, 1878'de geçiyor. Sanayi Devrimi'nin etkilerinin hissedildiği bir Lonra'da, karakterlerle beraber adım adım yürüyorsunuz. Hadi en çok bahsi geçen karakterlerden bahsedelim:

Tessa (Teressa) Gray: Kitabın ana kızı. Kitaplara olan düşkünlüğü en çok göze çarpan şeylerden biri. Herhangi bir kişinin bir eşyasına dokunarak o kişiye dönüşebiliyor. Uzun boylu, ince yapılı. Karakterlerinin derinliği her zaman göze çarpan yazarımız yine döktürmüş. Annesinden kala mekanik melek kolyesi ona huzur veriyor. 

 Will(iam) Herondale: Mavi gözlü, karışık siyah saçlı, yakışıklı bir genç. Gölge Avcıları'nın muhteşemliliğini ve (biraz da) kibrini sergiliyor. Parabataisi Jem (James) Carstairs dışında herkesi kendinden uzaklaştıryor. Nedeni serinin ikinci kitabı Mekanik Prens'te açıklanacak. Kitabımızın ana karakterlerinden biri.

Jem (James) Carstairs: Şangay'dan, ailesi öldükten sonra gelmiş. Kitabın ilerleyen bölümlerinde açıklanan bir 'hastalık'tan dolayı saçları, gözleri, hatta teni beyaza yakın bir gri. Kısaca albino bir Gölge Avcısı da denebilir. Will'in aksine kibar ve saygılı. Burda susuyorum çünkü Jem hakkında konuşmaya başladım mı susmam, susamam... Karakter gelişiminin mükemmelliği inanılmaza yakın. Çoğu yerde Will'den daha az önem sahibi olduğunu düşünseniz de aslında en az Will kadar önemli bir karakter olduğunu anlıyorsunuz. Ayrıca kitabın diğer 'asıl oğlan'ı.

Charlotte Branwell: 23 yaşında olmasına rağmen  Gölge Avcıları'nın evi olan Enstitü'nun başında. Kocası Henry Branwell.

Henry Branwell: İcat etmeyi seven, manyak bir tip. Kitap günümüzde geçse, okuldaki sayısal hastası nerdy jerk olurdu.

Sophie: Enstitü'de hizmetçi. Yüzünde bir yara olduğu halde güzelliğini koruyor. 3. kitap Mekanik Prenses'te "Sophie hak ettiğini buldu... Sonunda!" diye çığlık atasım geldi.

Thomas: Enstitü'de görevli. Fiziksel olarak bir Gölge Avcısı gibi eğitilse de kendisi bir Sıradan, yani Gölge Avcısı değil. Thomas'a hep üzülmüşümdür... O kibarlığının altında büyük bir yalnızlık var.  Sophie'den hoşlanıyor. Will'in son konuşmalarında yaptığı şey duygulandırmadı değil.

Magnus Bane: İblis efendimiz, büyücümüz! Ölümcül Oyuncaklar serisinden de aşikar olduğumuz bir karakter. Tüm güzelliklerden etkilenen Magnus, Will'den etkilenmiyor. Sırları olduğunu düşünüyor, haksız da sayılmaz. Parlak kıyafetleri, diken gibi saçları ve kedi gözleriyle sıradışı bir karakter.

Camille: Vampir. Magnus'un geçici sevgilisi denebilir. (Daha doğrusu Magnus, onun geçisi sevgilisi.) Sevgilisi olan kurtadamı öldürdüğü için De Quincey'ye kızgın.

De Quincey: Londra'daki vampir klanının başı. Gölge Avcıları'ndan kurtulmak istiyor. Kitaptaki ana kötü karakterimiz. Serimizin asıl ordusu olan robotları yarattığı düşünülüyor.

Nate Gray: Tessa'nın abisi. İlk başlarda Sıradan bir ticaretçi olan Mortmain için çalışıyordu.


   Aslında bahsedilecek birçok karakter var. (Kara Kardeşler, Gabriel Lightwood ve babası, Mortmain vb.) ama bahsetmezsem olmayacak kişiler şimdilik bunlar. Gabriel ve babası Bay Lightwood, şimdilik, o kadar da önemli değil gibi. Mortmain ve Kara Kardeşler'den bahsederken de kitabın içeriği hakkında daha fazla spoiler vermek istemediğim için şimdilik karakter tahlilini burda bitiriyorum.

   Gelelim post-itlerlr işaretlediğim "Ohaaaaa... Çok anlamlıııı..." sözler kısmına:

"Eğer dünyada sizi seven, sizi umursayan hiç kimse yoksa, gerçekten var olduğunuz söylenebilir miydi?"

"Dünyanın gerçekte nasıl olduğunu görmeyi öğrenmek zordur. Çoğu insan asla öğrenemez. Çoğu gördüklerine katlanamaz."

"Kitaplar söz konusu olduğunda insan her zaman temkinli davranmalı. Ve bütün kitaplar tehliklidir çünkü kelimeler bizi değiştirme gücüne sahiptir."

"Bütün nesneler zararsızdır (Bay Mortmain) ama onları kullanan insanlar için aynısı söylenemez."

"Fiziksel olarak ne olduğun, erkek veya kadın, güçlü veya güçsüz, hasta veya sağlıklı, kalbindekilerle kıyaslandığında bir önemi yoktur. Eğer savaşçı ruhuna sahipsen savaşçısındır. Bir lambanın üzerine hangi renkte, hangi biçimde, hangi tasarımda gölgeliklerle örtersen ört içindeki ateş aynı kalır,"

"Olanları değiştirmek için yapılabilecek hiçbir şey yokken gerekçelerin ne anlamı var?"

 Sayfa sayısı: 532
Artemis Yayınları
Çeviri: Zeynep Heyzen Ateş


Will&Jem
Bu fan art 3. ve son kitap olan Mekanik Prenses'e ait ama bu kitapa uyarlanmış saysak da sorun olmaz kdlsldlals

 Tessa'nın melek kolyesi.